Menyu
Söz Yalnızca ‘Geldim’ İdi..  Ve Allah ve Hacer Vardı... / Dr.Mustafa YILMAZ
EDİTÖR MAKALELERİ

Söz Yalnızca ‘Geldim’ İdi.. Ve Allah ve Hacer Vardı... / Dr.Mustafa YILMAZ

Hicr! Hacer!  Ve Kutsal Etek! Yön ve başlangıç! Dönüş ve duruş! Başlangıç ve bitiş!

 

Hicr, yani etek! Kimin ve niçin? Nasıl ve neden? Neden ve kimin?

 

Hacer! Köle ve siyah! Hacer gurursuz bir cariye! Hacer arayış! Hacer susuzluk! Say ve umut! Aşk ve kavga! Yokluk ve sürgün!

 

Burası, bu yer, bu zaman, bu mevsim, bu günler ve bu etek! Burada kim var? Burası kimin? Burada yön nedir?

 

Allah ve Hacer buradadır. Yön yönsüzlüktür. Kabe yönsüzdür. Allah yönsüzdür. Allah’ın evi yönsüzdür. Allah’ın evinde yalnız Hacer var. Hacer, yoksul ve sürgün. Yetim ve horlanmış. Bir köle. Bir siyahi. Bir kuma. Bir kurbanın annesi. Kurban, İsmail!

 

Peki etek de neyin nesi? Niçin burada bir etek? Kimin eteği? Etek, yani Hicr-i İsmail!  Tabi ki Hacer’in. Hacer’in eteği Allah’ın evini süpürüyor. Allah’ın evinde Hacer. Hacer, Allah’ın evinde. Ev Allah’ın. Kabe! Ev! İlk ev. İlk yuva.

 

Şimdi bir konuk. Bir horlanmış. Bir cariye. Bir köle. Ve Allah’ın evinde. Burada sınıflar yok. Burada saflar var. Alt ve üst yok. Ast ve üs yok. Herkes yan yana dizilir. Saf tutar.

 

Zaman mekana dönüşür ve mekan sonsuzlaşır. Dönüş Hicr olur. Hicr Hacer’i bürür. Hacer zamanın kalbi olur ve mekanı kuşatır.

 

Hicr bir etek, bir yatak, bir yön olur. Hacer’in eteği, Hacer’in yatağı. Yatak, yani mezar. Kimin mezarı? Hacer’in. Hicr, yani etek. Ne oldu öyleyse? Bu metafor neyin nesi? Etek, mezara dönüşüyor. Etek, Hacer’i sarıyor ve yutuyor. Hayır! Mezar da yönsüzlük olur burada. Mezar. Kimin mezarı? Hacer’in. Hacer’in eteği ve mezarı! Hayır! Etek bir sembol. Fakat mezar asla öyle değil. Mezar ve ev! Mezar Hacer’in. Ev Allah’ın. Allah’ın evi Hacer’in mezarına komşudur. Hacer’in eteği Allah’ın evinde.

 

Hicr ve Hacer! Yani hicret ve muhacir. Nereye ve nasıl ve neyle? Yol ve yolcu. Allah’ın evinden Allah’a.   Başlangıç ve bitiş aynı. Zaman ve mekan tükeniyor. Ve oluş an’a takılıp kalıyor. Her şey an’da. An, zamanı ve mekanı tüketiyor.

 

Etek, Allah’ın Evi’nde yön olur. Mekan kendini bulur. Zaman, an’da kilitlenip kalır.

 

Söz yalnızca geldim’dir. Geldim. Buraya, bu yere, bu yönsüzlüğe, bu eteğe tutunmaya.

 

Geldim. Sadece geldim. Söz bundan ibarettir. Niçinsiz ve nedensizdir. Mazeretsizdir. Yalnızca geldim. Hicret, yani gidiş, Gidiş burada gelmek’e dönüşür. Zaman yeniden an olur. Mekan noktaya dönüşür.

 

Mekan taşlaşır. Taş! Taş, mekanı kuşatır. Taş, ruhunu giyinir. Hicr, Hacer, Muhacir! Hacer, Taş. Taş Hacer olur. Hacer, toprak. Toprak. İnsan. Hacer. Taş. Aşk. Zaman. Mekan. An. Oluş. Bitiş. Başlayış. Koşuş. Kan. Ter. Çaba. Özlem.

 

Her şey birbiri içine geçmiştir artık. Söz yalnızca geldim’dir. Taş kara bir taştır. Taş, Hacer. Hacer, Esved. Esved. Kara. Taş kara, Hacer, kara. Hacer, yani taş. Herc ü merc olmuştur varlık. Alem yokluk içindedir. Yokluk. Yokluk. Yokluk.

 

Varlık bir noktada birleşir. Okyanus olur. Okyanus küçülür, küçülür, küçülür bir damla olur. Zaman, mekan, sayı, azlık, çokluk, tükenir.

 

Hacer koşuşturmadır. Hacer yöndür. Hacer başlangıçtır. Hacer bitiştir. Hacer gitmektir. Gitmek, gelmek olmuştur.

 

Hacer, Muhacir, Hicr, Hicret, Hucurat, Hücre, Tehcir. Mana kelimelerin büyüsüne kapılıp yokluğa yelken açar.

 

Orada söz yalnızca ‘geldim’dir. Ben geldim. Ben olarak geldim. Ben’in bitişi için geldim. Ben yok oldu. Ben biz oldu. Biz ben oldu.

 

Ayaklarımla geldim. Ayaklarımla yalın geldim. Sınıfları yıkmak, safları kurmak için geldim. Saf tutanlarla birlikte saf olmak için geldim. Söz budur.

 

Söz çizgiseldir. Yataydır. Yatay diziliş giderek küçülür ve noktaya dönüşür. Artık orada boyut çözülmüş ve nokta boyutuna girilmiştir. Boyutsuzluk, boyut olmuştur. Zaman mekana dönüştüğü gibi mekan da birliğe dönüşmüştür. Yükseklik ve alçaklıklar yok olmuştur.

 

Allah’ın Evi’nde Hacer vardır. Karadır. Taştır. Hicr-i İsmail vardır. Ne Adem vardır, ne Nuh vardır, ne İbrahim vardır, ne Musa vardır, ne İsa vardır! Fakat, yalnız ve yabancı, köle ve siyah, sürgün ve cariye, susuz ve yorgun kuma Hacer oradadır.

 

İsmail’in annesi Hacer’dir o. Allah’ın Evi’ne komşudur. İsmail Muhammed’in dedesidir. Muhammed bir siyahi kölenin soyundandır. Ne güzeldir o köle. Allah’ın Evi’nin dibinde uyur. Allah ile komşudur. Ve orada söz yalnızca geldim’dir.

 

Wesselam...