'SEN'din; Gönlüme damla damla akan ey 'MUM'!
Damlayan gözyaşındı, gözünden değil gönlünden gönlüme.
Ey 'MUM'!
Hazin hazin erirken, bana sorduğun soruydu.
Ben Neyim? 'Sen' değil, 'Ben' neyim?
'Sen'; 'MUM' idin.
Kendini benim için yakarak, eriyip yok oluşunu sandığım o günün adından.
Nazlı nazlı parlayan 'MUM'.
[Ali Şeriati'ye ithaftır.]
SENDİN
Sendin
Hakikat varlığın deryasında bir haykırış
baharı birlikte getiren zemheri yaşamın
umudun arkasındaki yanan mum
çöl gecelerinin gizeminde
Sendin
Özgürlüğe susamış kelepçeli eller
bir ilhamın ardından gelen itiraf
umutsuzluğun gerdeğinde
lanet çağın peçesini yırtan
Sendin
Sevgiliden ayıran yollara
baş koya koya
bir ömrü öylece tüketen
karanlık kahpe gecelerin düşmanı
Sendin
Tertemiz buse ile hayata
ölüme kırgın ve kızgın
benim feryadıma inat
söylediğin yaşam türküsü
Senindi
Gelişi ilkbaharın
sabahın şafağında
ölümle pençeleşip
yaşam sabahında ölüm arzusu!