ALİ ŞERİATİ

Ali Şeriati Hüseyniye-i İrşad

Kull. Adı    

:

Şifre 

:  
     

Yeni Üye - Şifremi Unuttum

Modernizm’le Hesaplaşma Çabasında Bir Aydın: Ali Şeriati Portresi / Aydın HIZ
Kendisi Olmayan İnsan
Dünya Görüşü ve İdeoloji
Şia
İran ve İslam
Tüm medyalar için tıklayınız...
Tefsir Dersi

Sesli ve Görüntülü Medya

Ali Şeriati Belgeseli
Belgesel

Tüm Arşivler İçin Tıklayınız...

HİCRET
HACC
Hangi Kur’an / Ali ŞERİATİ
Aşk ve Sevgi... / Dr. Ali ŞERİATİ
Bir Kez Daha Ebu Zer

İSLAM BİLİM DERSLERİ BAŞLIYOR

TARİH :19-03-2009

23.03.2009 tarihinden itibaren İslam Bilim dersleri başlıyor

Dr. Ali Şeriati'nin İslam-Bilim adlı konferanslarından oluşan eserini dersler halinde yayına hazırladık. Site üyelerimiz ve ziyaretçiler burada yayınlanacak dersleri takip edebileceklerdir. Pazartesi ve Perşembe günleri yayınlanacak olan dersleri muntazam takip edip tartışan takipçiler muayyen bir vaktin sonunda bu önemli dersleri bitirmiş olacaklardır.

Derslerin bitiminde takipçiler tarih bilinci, tarih felsefesi, toplumsal tevhid ve toplumsal şirk, ideal insan, toplumbilim, tevhidi dünya görüşü, altyapı ve üstyapı, ideoloji olarak İslam, varoluşçuluk, materyalizm, alinasyon, Marksizm gibi birçok önemli konu hakkında önemli bilgiler edinmiş olacaklardır. Hem derslerin takibi hem de dersler üzerine yapılacak tartışmalarla Doktor'un öğrencileri olarak O'nun fikirlerini tanımış, tartışmış ve belki ümidimiz odur ki ilerilere taşımız olacağız
hgs bakiye yükleme
trafik cezas? ödeme
kredi kart? borç sorgulama
kredi kart? borç sorgulama
yap?kredi kredi kart? borç sorgulama
tl yükleme
hgs yükleme


detay
Tüm haberler

.....................................................

ÜYE OLUN

TARİH :17-03-2006

Siteye üye olun yeniliklerden hemen haberiniz olsun.
hgs bakiye yükleme
trafik cezas? ödeme
kredi kart? borç sorgulama
kredi kart? borç sorgulama
yap?kredi kredi kart? borç sorgulama
tl yükleme


detay
Tüm haberler

.....................................................

TARİH : -- tarihinde tarafından gönderildi...
WEB :
Ülke :
Şehir :



.: Yazarlar :.
Yoksulluğu Görme(me)k ve Bir İntiharın Düşündürdükleri / Serdar Bülent YILMAZ

Abraham Maslow, meşhur “ihtiyaçlar hiyerarşisi” teorisinde piramidin temeline fizyolojik ihtiyaçları koyar; yeme, içme, giyinme, barınma gibi. Bunlar aynı zamanda doğal, fıtri haklardandır. İnsan onuruna yakışır bir yaşamın ise olmazsa olmaz şartlarındandır. Birinci basamaktaki bu fizyolojik ihtiyaçlar giderilmeden diğer basamaktaki ihtiyaçlar anlamsız kalmaktadır. Kişiliğin gelişmesi, sevilme, saygı görme, itibar, kendini gerçekleştirme öncelikle bu gereksinimin karşılanmasıyla mümkündür.

 

İçinde yaşadığımız modern çağ, servetin en yüksek olduğu ve buna karşılık kitlesel açlığın en büyük boyutlarda yaşandığı bir çağdır. Ve kapitalist sömürü düzeni bu ikisi birbiriyle ters orantılı olacak şekilde kurulmuş. Fakirlik bu düzeyde kitlesel olmasa da her çağda ve toplumda görülen bir şeydir, ancak açlık için bunu söylemek imkânsızdır. Açlık insan onurunu ayaklar altına alan bir vakadır ve ancak dışarıdan müdahale ile kitlesel düzeyde yaşanabilir. Yani kişiler durup dururken aç kalmazlar ve açlıktan ölmezler eğer birileri ellerinden ekmeği ve üretim gücünü almamışsa.

 

Yoksulluk ve açlık aynı zamanda içinde gerçekleştiği toplumun altından kalkamayacağı bir vebal ve utanç yükler topluma. Çünkü “insan” olmanın da “İslam” olmanın da asgari şartı paylaşmaktır: “Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir!”

 

İslam, arınmanın en temel yollarından biri olarak infakı önerir. İnfak farzdır ve malın temizlenmesi olan zekâtın dışında sürekli bir paylaşımı esas alır. İhtiyaç varsa infak şarttır. Bir oranı yoktur çünkü toplumun ihtiyacının önceden belirlenebilir bir oranı olamaz. İnfakın nisabı “ihtiyaç fazlası” ve “ihtiyaç miktarı”dır. İnfak sadece öylesine vermek değildir; o bir nevi kişinin kendi mal sevgisiyle mücadele yöntemidir. “Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir.” (Âl-i İmran, 92)

 

İslam mal biriktirmeyi ve sermayenin tekel oluşturmasını infak ve zekât müesseseleri ile dengeler ve fakirliğin toplumsallaşmasını engeller. Hz. Peygamber vefat ettiğinde rivayetlere göre bıraktığı mal bir iğne, bir ibrik, bir de çuldur. Peygamber fakir mi yaşadı da bir şey bırakmadı? Asla! Onun fakir olduğunu kimse iddia edemez. Onun geliri vardı ancak o sürekli infak eder, ihtiyaçtan fazlasını dağıtırdı. Onun sünnetinde mal biriktirmek yoktur. Kur’an da bu konuya dikkat çeker: “Altını, gümüşü biriktirip Allah yolunda harcamayanları elemli bir azapla müjdele.” (Tevbe, 34)

 

Amacım “Müslüman sol” saçmalığına prim vermek ve servet düşmanlığı yapmak değil. Amacım, ihtiyaçtan fazlasını infak etme sünnetine sahip bir dinin müntesipleri olarak ihtiyaç çıtasını ne kadar yukarılara çektiğimize, bunun bir sonunun olmadığına ve bu ilânihayeleşen ihtiyaçlardan fakirin hakkına sıra gelmediğine, kısaca ümmetin içine düştüğü bu acı duruma dikkat çekmek. Elbette herkes helal yolla zenginleşir. Zekâtı verilen malın “kenz” sayılmadığı müfessirlerce dile getirilmiştir. Bu hususta her türlü serveti “kenz”den sayan ve yasaklayan tek sahabe Ebu Zerr’dir. Tüm bunlara rağmen biriktirilen malın Allah yolunda harcanması gerektiği vurgusu gözden kaçırılmamalıdır. İnsanı kurtaracak amel budur.

 

İmtihan ve Sömürü

 

Ekonomik düzey farkları bir yere kadar normaldir. Tarihin her döneminde zenginler ve fakirler olagelmiştir. (Bir de Özal döneminde terminolojimize giren ‘orta direk’ diye bir sınıf var ki bu memur, işçi gibi sabit gelirlileri ifade eder.) Ancak fakirlik, ne az çalışmakla ne de kaderle açıklanabilir. Öncelikle bir imtihandır. “Şüphesiz Rabbin, dilediğine rızkı bol bol verir ve (dilediğine) kısar. Çünkü O, gerçekten kullarından haberdardır ve onları görmektedir.” (İsra,30)Ancak fakirliğin imtihan olması, faturanın (hâşâ) Allah’a kesilmesine gerekçe olamaz.

 

Fakirlik kadim bir olgudur. Hem o dönemlerde hem de modern çağda sömürüyle irtibatlıdır. Zenginleşmenin çokça arttığı ve yaygınlaştığı modern çağda bir yandan küresel sömürünün bir yandan da yerel sömürünün fakire ait olanı gaspıyla kitleselleşmiş ve içinden çıkılamayacak kadar derinleşmiştir. Kısaca söyleyecek olursak fakirlik, zenginin fakirin hakkını vermemesinin bir neticesidir. İmtihan da bu noktada daha çok zenginin imtihanıdır.

 

“Allah kiminize kiminizden daha bol rızık verdi. Bol rızık verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilere verip de bu hususta kendilerini onlara eşit kılmazlar. Durum böyle iken Allah'ın nimetini inkâr mı ediyorlar?” (Nahl, 71)

 

“O, sizi yeryüzünde halifeler (oraya hâkim kimseler) yapan, size verdiği nimetler konusunda sizi sınamak için bazınızı bazınıza derece derece üstün kılandır.” (Enam, 165)

 

İslam’ın sosyal adalete yönelik vurguları, Hz. Peygamber’in (s) bu husustaki sahih sünneti ve o muhteşem muhacir-ensar dayanışması bizlere nasıl bir sorumluluk yüklendiğini ortaya koymaktadır.

 

Ekmek ve Tatil

 

Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde yaşayan ve işsiz olan Hacı Oruç iftarda çocuklarına yiyecek bir şeyler bulamamanın üzüntüsü ve utancıyla intihar etti. Aslında fakirlik bir ömür yakasını bırakmamıştı ve bu intihar tüm bu birikimin yarattığı ruh halinin bir sonucuydu. Anlaşılan artık canına tak etmişti. Hacı Oruç’un onuru yardım istemesini engelliyordu. Kaldı ki fakirliği ve açlığı bilinmez miydi ki istesin? Müminlerin ferasetine güveniyordu belli ki. Onurluydu. Gururuna yediremiyordu. Ve sonuçta ne olursa olsun yoksulluk onu ölüme sürükledi.

 

Geride dört yetim bıraktı. Bir de (hâlâ yoksul ve) acılı bir eş. Şimdi eminim ki bütün Silvan halkı utanç içindedir. Eminim ki bütün Diyarbakır da öyledir. Bütün Türkiye de utanmıştır insanlığından. Buna da eminim. Bir ailenin karnını doyuramayan yüz binlerden biri olmak... Trajedi ailenin yaşadığından çok bu olsa gerek. Elbette “Tüm bunların gerçek müsebbibi küresel kapitalist sistemdir!” deriz ve sıyrılabiliriz işin içinden. Ama gerçeğin bu parçası ne bizim sorumluluğumuzu ortadan kaldırıyor ne de ümmetin içine düştüğü bu trajediyi örtüyor.

 

Hacı Oruç, bir paket Marlboro sigara veya iftar sofralarına konmazsa neredeyse orucun kabul olmayacağına inanılan bir şişe kolanın parası cebinde olsa bugün yaşıyor olacaktı. Bunlar en küçük israflarımız. Daha büyükleri o aileyi ve milyonlarcasını fakirlikten kurtarabilecek kadar büyük yekûnlar tutuyor.

 

Hacı Oruç, çocuklarının karnını doyuramadığı için intihar etti. Birçoğumuzun tatil harcaması onların bir yıllık iaşesi oysa.

 

Kiminin tatil parası kiminin hayatta kalma dayanağıdır kısaca. Haline şükretmeyen ve daha fazla dünyanın nimetlerinden faydalanma konusunda yarışanların bütün gerekçelerini yerle bir ediyor Hacı Oruç. Çocuklarını tıka basa doyması ve tabağındakileri bitirmesi için (sözde israf etmeme adına) Afrikalı aç çocukların dramını örnek gösterenlerimizin önünde pek yakın ve yakîn bir örnektir Hacı Oruç ve ailesi; elbette çocuklarını obezleştirmek için değil şükrü ve paylaşımı öğretmek için. Çünkü şükür ancak paylaşmakla olur.

 

Daha lüks ve pahalı evlerde oturmak, daha lüks ve pahalı arabalara binmek, daha fazla ve daha fazla ve daha fazla zenginleşmek için para biriktirenler aslında Oruç ailesinin ve daha nicelerinin yaşamını çaldıklarını bilmeliler. O çocukların ağızlarındaki lokmayı çaldıklarını, o babanın hayatını çaldıklarını, o annenin tek dayanağını çaldıklarını… Bunun adına ister hırs deyin ister hırsızlık ama ortada berbat bir durumun olduğu açık. Belki Hacı Oruç’u bu olay olmadan önce tanıma imkânımız olmayabilirdi, ya çevremizdeki diğer Hacı Oruçlar? Onları niçin tanımıyoruz? Niçinini söyleyeyim, çünkü burjuva semtlerindeki korunaklı sitelerde oturarak Bağlar’ın, Ben u Sen’in, Şehitlik’in dramını göremeyiz; şayet gözlerimiz paylaşmak için muhtaçlar aramıyorsa.

 

Şimdi bu olay duyulduktan sonra muhtemelen vicdanlar harekete geçecek ve aileye yardım yağacak. Ama bu geç kalmış duyarlılık Hacı Oruç’u geri getirmeyecek.

 

Artık ne desek nafile. Ateş sadece düştüğü yeri yakmıyor bu kez; eğer böyle devam edersek hepimizi kuşatıp helak edecek. Yazıyı, biraz ibret alarak kendimize çekin düzen vermemize vesile olur umuduyla Islah Haber sitesinde konuyla ilgili haberde yer alan şu satırlarla sonlandırmak istiyorum:

 

Eşinin 3 gün önce iftar saatinde eve geldiğini ağlayarak anlatan Oruç şöyle dedi:

 

“Yemek yapacak hiç bir şey yoktu evde. Aç aç bekliyorduk. Eşim ne yemek yaptığımı sordu. Ben de 'yemek yapacak bir şey yoktu, yemek yok' dedim. Bunun üzerine çocuklara sarılıp bir süre ağladı. Çok üzüldüğünü anlamıştım. Sonra da arka odaya geçti. Ben de fazla üzmemek için yanına gitmedim. Ama odadan ses gelmeyince merak edip gidip baktım. Eşim kendini iple tavana asmıştı.”

 

 

 

 

Kaynak: Haksöz Dergisi 234. sayı / Ağustos 2010

 


         -        

 


Bu Yazı 13538 defa okunmuştur
 

 Bu haber için toplam 172 yorum yapılmıştır...

rabia sivas 17-10-2010, 23:31:35
haber yalanlandı haberiniz yok galiba
adamın psikolojik sorunları varmış
ayrıca karısı hiç yokluk çekmedik diyor
sonraki röportajlarda
verilmek istenen mesaj için böyle bir örneğe gerek bile yok
insan kaldırıp kafasını bir etrafına baksa
dibinde ne acılar yaşandığına şahit olacak
bi açsa kulaklarını
duvarının arkasında ne çığlıklar duyaca
medyanın sömürü çığırtkanlığına da gerek kalmayacak
 
akif 07-02-2011, 17:50:06
tabiya pikolojiksorunları vardır......aylardan ramazan...yer diyarbakır silvan.....böyle bir ayda biz hala müslümanız çünkü piskolojik sorunu var.......tabi biz hala müslümanız...kim anlayacakki........
 
 

BU KATEGORİDEKİ DİĞER ESERLER

Mehmet Akif ve Düşündürdükleri / Şuayip MEKEÇ
Sol ve Liberal Muhayyile / Ali BULAÇ
Cüzzamlıyı İyileştirdiyse Zalimliğine Anlayış mı Göstermeliyiz? / Fikritakip
“Öncü Şahsiyetler: Seyyid Kutub ve Ali Şeriati” / [Seminer]
Kendi Semasında Tek Yıldız: Nurettin Topçu Ve Müslüman Anadolu Sosyalizmi / Ümit AKTAŞ
Bilgiden Neo-Nihilizme..: Müslüman Nihilistler / Turan KIŞLAKÇI
Gazali, İbn-i Rüşd’ü Döver mi? / T.Suat DEMRE
Dikkat! Kitap! / Heinrich BÖLL
Suruş ve Sarsılan Kalplerin Tanrısı…/ Meliha ÇELİK
Şeriati Suriye'yi Nasıl Okurdu?/ Cihan AKTAŞ
‘Ehl-i kitâp’ kimdir? / R. İhsan ELİAÇIK
Cahili Tüketim Kültürünü Aşmak Mümkün mü? – 1 / Hamza TÜRKMEN
AK PARTİ Eleştirisi / Ali BULAÇ
Din Modern Zamanlarda Nereye Gidiyor? / Dr.Abdülkerim SURUŞ
Sol İslam, İslam`ın Solu, İslam Düşüncesinde Sol / Kenan ÇAMURCU
Entelektüel, Aydın ve Din / Dr.Aliye ÇINAR
İnsanlık Suçu: Biz Filistinliler, Hakkımızı Helal Etmeyeceğiz / Hayrettin KARAMAN
Bir Seçim Yapın Arkadaşlar/ Ali SALDIRAN
Bayan Humeyni ile Bayan Şeriati... / Sibel ERASLAN
Profesör olmak; Ebu-Zer'in Kişiliğini Manupüle Etme Hakkını Verir Mi? / Muhammed CAN
Surûş, Şimdi de Şeriatî İçin İlginç Şeyler Söylüyor! / Selahaddin Eş ÇAKIRGİL
MUSEVİ NE DİYOR?/ Mir Huseyn MUSEVİ
Özgürlük şairi İkbal, İstanbul'da anılıyor
Evrim Kuramı ne anlatıyor? -2- / Bülent Şahin ERDEĞER
"İslâm Sosyalizmi"nin Serâncâmı/ Bülent Şahin ERDEĞER
Efgani ve Abduh Vehhabi Miydi? / Mehmed Akif ERSOY
“Evrim Kuramı”na Gerçekçi bir Bakış-1/ Bülent Şahin ERDEĞER
Cihan Aktaş Yakın Yabancı İran'ı anlattı/ Asım ÖZ
"İslam ve Sınıfsal Yapı" Türkçe'ye kazandırıldı
Güneye Göç Mevsimi / Stefan WEIDNER Sudanlı Kült Yazar Tayyip Salih'in Ardından…
İslam Dünyasına Evrensel Reçete: Musa Carullah / Yusuf TOSUN
Beykoz’da “Ali Şeriati” Konuşuldu
İnsanlığın Kısa Tarihi: BÜYÜK RESİM
Zehra Hanım'ın Işığını Kapatan Jip / Yıldız RAMAZANOĞLU
Mülkiyet ve İktisadi Kullanımı Üzerine/ Murat AYDOĞDU
Kapitalizmin Efendilerine Karşı Anti-Kapitalist İman! / Bülent Şahin ERDEĞER
Küresel Kibir Çetesi ve Ahlak Devrimi / Bülent Şahin ERDEĞER
İran'ın Yeşil Rasyonalizmi/ Ali BULAÇ
İranlı Göstericiler COŞKULU VE TEMKİNLİ/ Cihan AKTAŞ
İran'da Kim Ne İstiyor? / Bülent Şahin ERDEĞER
İbrahim Yürüyüşü / Ebuzer SAİD
Sanayi Toplumu ve Geleceği- Unabomber'ın Manifestosu/ Teodor KACZINSKY
“Zere, Zora ve Tezvire” (Altına, Güce ve Hileye) Karşı... / Mîr Huseyn MÛSEVÎ
Hamaney Şeriati’yi Savundu / Bülent Şahin ERDEĞER
İmam Öldü; Yaşasın Konformizm! / Mansur YILMAZ
Sağcılık, Solculuk… / M. Kürşad ATALAR
"İslami Mücadelede Öncü Şahsiyetler"
Muhammed Mustafa ve Kur’an Yerine Mevlânâ Ve Mesnevî - Egemenlerin “Problemsiz (Light) İslâm” Projesi- / İlhami GÜLER
Çölde Bir Yalnız Âdem / Rasim ÖZDENÖREN
Bilge Adam Dergisi ve İslam Bilim Hediyesi
Yeni sınıfın ideolojisi: Kariyerizm ve Konformizm / R. İhsan ELİAÇIK
Bizden Korkanlar Sizi Seviyor / İsmet ÖZEL
Dua / Dr.Mustafa ÇAMRAN
Evrensel Bir Müslüman: Cemaleddin AFGANİ [KRONOLOJİK HAYAT HİKAYESİ]
Yeni Bir Zamanı Başlatmak / Atasoy MÜFTÜOĞLU
Cemaleddin Efgani / Mehmed Akif ERSOY
Anlaşılmamış Devrim / Charlotte WIEDEMANN
Ebû-Zerr el-Ğıfârî [v. 32/652] / Prof.Dr.Hayrettin KARAMAN
Sürekli Devrim: "Direniş Teolojisi"/ Prof.Dr. İlhami GÜLER
"Din Mafyası" Şeriati'ye Saldırmaya Devam Ediyor/ Bülent Şahin ERDEĞER
İnsan Üzerine / Ali K.
ANTİEMPERYALİST BAŞBAKAN: MUSADDIK/ Altan ALGAN
Cahili Tüketim Kültürünü Aşmak Mümkün mü? – 2 / Hamza TÜRKMEN
Kur'an'ı Nasıl Okumalıyız? / Aliya İZZETBEGOVİÇ
İbn-i Rüşt'ün İzinde / Loay MUDHOON ‘Reformcu İslam Düşünürü Muhammed ŞAHRUR'
İslâmî Cemaatin Kurucu Öğesi Olarak İslami Şahsiyet / Rıdvan KAYA
Röportaj: R. İhsan ELİAÇIK :İslam'ın Politik Duruşu Sol / Müjgan HALİS
Ne Okumalı? -Dört Aşamalı Alternatif Bir Okuma Programı- / Ali BULAÇ
Musa Carullah Bigiyef’in Sünnet Konusundaki Görüşleri / Mustafa AKMAN
Gençlere Tavsiyeler / Ercüment ÖZKAN
Afganistanlısı Antipatik de Bizim "Cübbeli" Taliban Neden Sevimli? / Serdar ÖZMEN
Kendi İçimizdeki 'İkna Odaları' / İdris ÖZYOL
Fatıma, Fatıma‘dır / Emine K. ARSLANER
"Ali Şiası Safevi Şiası" Kitabının Yeni Baskısı Yapıldı
Kim Müslüman Aydın Değildir? / Abdulkerim SURUŞ
Yeşil Rasyonalizm, Sol İslam, Adalet Devleti: Zihnimiz Yeni Siyasi Kavramlara Hazır mı? / Kenan ÇAMURCU
Bir Mücahidin Kaleminden Fikir-Put Savaşı / M. Numan AŞKAROĞLU
Toparlanın, Gidiyoruz! / İsmet ÖZEL
Ebuzer: Issız Çölde Yalnız Mezar / İhsan ELİAÇIK
Sağcı Bir Şiire Doğru [mu?] / Enes MALİKOĞLU
El-Ğarra Hutbesi / İmam ALİ
Ebu'l Ala Mevdudi Türkiye'de Anılıyor / Sempozyum
GAZZE RİSALESİ / Cahit KOYTAK
Yoksulluğu Görme(me)k ve Bir İntiharın Düşündürdükleri / Serdar Bülent YILMAZ
 
 
 
 

 

nike huarache Scarpe Abbigliamento Asics nike blazer michael kors Adidas Scarpe Ray ban nike flyknit longchamp scarpe converse nike free air jordan scarpe da calcio nike cortez Cinture air max new balance Scarpe nike roshe louis vuitton Ray ban adidas oakley converse Scarpe Adidas scarpe Nike Adidas superstar air max
new balance nike air max adidas nike roshe michael kors air max nike free nike blazer new balance oakley converse Scarpe Adidas nike huarache Scarpe Ray ban scarpe converse Adidas Scarpe Abbigliamento Asics Scarpe air jordan scarpe da calcio nike free nike cortez nike flyknit

www.aliseriati.com         www.aliseriati.net        www.aliseriati.org

NETWOR YAZILIM